10 Mayıs 2008 Cumartesi

İlaçları Hangi Doktorlar Neler Karşılığında Yazmış?

Roche İlaçlarını Hangi Doktorlar Neler Karşılığında Reçete etti?

İç yazışmalar çözülünce, “iki tarafın da ar damarı çatlamış hekim-ilaç firması ilişkileri” açık seçik ortaya döküldü. Roche çalışanları için vazgeçilmez öneme haiz doktorlar neler neler istemiş, ne sözler vermiş…


Emine ALGAN


Roche çalışanlarının e-mail yoluyla yaptığı iç yazışmalar, devletin yıllardır nasıl soyulduğu, insan sağlığının nasıl hiçe sayıldığı, bazen hafif bazen ölümcül rahatsızlığı olan nasıl gibi görüldüğünü gözler önüne serdi. Bununla kalmadı. Her fırsatta, insan ömrünü uzatmak ve moda deyimle “yaşam kalitesini yükseltmek” gibi ulvi işlevleri olduğunu dile getiren (ya da bunun arkasına sığınan) ilaç şirketlerinin birincil ve en ulvi maksadının para, para ve daha çok para kazanmak olduğunu gösterdi.(*) Ama asıl önemlisi; yaşı, mesleği, konumu, maddi-manevi durumu ne olursa olsun her insanın güvenmekten başka seçeneği olmayan doktorlara duyulan güveni sarstı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nin raporunda Roche firması için “Anlaştıkları doktorlar vasıtasıyla gizli gizli sağlık taramaları düzenledikleri, sonucunda da yeni hastalar ya da hastalıklar türeterek sadece ilaçlarının reçetelenmesini sağladıkları görülmüştür” deniyor. Roche çalışanlarının e-mail’lerinde isim isim hangi doktora neler verildiği, karşılığında hangi ilacın ne kadar reçete edildiği açık açık yazıyor.

Bu belgeler, şimdi Türk Tabipler Birliği Başkanı olan Prof. Gençay Gürsoy’un iki yıl önce Roche skandalı ortaya çıktığı zaman söylediği “Hekim-ilaç firması ilişkisinde iki tarafın da ar damarı çatlamış” sözünü doğruluyor ne yazık ki.

Mesleğini bütün zor ve zahmetli koşullarına rağmen onuruyla sürdüren hekimleri zan altında bırakmamak için, kimler ilaç firmalarıyla ahlaka aykırı ilişkiler kurmuş, bilinmeli. İşte, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne giden 31 sayfalık inceleme tutanağından Roche-hekim ilişkileri…

Roche çalışanı P.T.’den B.K.’ye giden mail:

“SSK Tepecik Hastanesi Onkoloji Kliniği hekimleriyle yaptığımız görüşme sonucunda 2003 yılı boyunca kliniğe gelecek malign melanom hastalarına Roferon A yazacaklarını belirtmişlerdi. Şu anda 4 yeni hastalarına yüksek doz Roferon A tedavisi başlayan hekimlerimiz, yazın kliniklerinde kullanılmak üzere 24 btu’luk klima talep etmektedirler. Bize Kytril, Xeloda ve Neupogen ürünlerimizde de büyük destek veren hekimlerimizin isteğini gerçekleşme dileğim ile bilgilerinize sunarım…”

Hekimler, bir klima karşılığında kanser hastalarına hangi ilacı yazacaklarına dair, daha hastalar ortada yokken ilaç firmasına söz veriyor…

Roche çalışanı C.C.’den Ö.K.’ye giden mail:

“Siyami Ersek Hastanesi’nde Dr. Bayer Ç., firmamızdan bilgisayarı için plazma monitör talep etmektedir. Hekim ürünlerimizin en büyük destekçisi olup heyet raporu konusunda her zaman yardımcı olmaktadır. Arçelik marka bilgisayarı olan hekim aynı firmaya ait monitör istemektedir. Fiyat 308 dolar + KDV olup piyasadaki en ucuz fiyattır. Hekim bunu hak ediyor. Sayesinde son altı ayda 1800 Ice Plus, 300 Ice 5 mg, 600 RCP, 300 CFT, 350 DLT satışı sağladım.”

Bir ilaç firması çalışanı, bir hekimden “hekimimiz” diye söz edip ürünlerinin en büyük destekçisi olduğunu söylüyor. Ve anlaşılıyor ki bu hekim, bir monitör karşılığında usulsüz heyet raporu konusunda gerekeni yapmaktan çekinmiyor…

Roche çalışanı S.E.’den A.K.’ye giden mail:

“Bağcılar mıntıkasında bulunan sağlık ocağı yeni yapılanma esnasında sorumlu hekim Dr. Levent S’den gelen talep üzerine tesisimizin önemi itibariyle kendilerine note book sözü verilmiştir. İlaçların yazılması konusunda ağırlıklı olarak Dilatrend ve İnhibace Plus konuşulmuştur.”

Bu mesajdan sonra A.K., “işlem hayata geçirildi, Cuma günü desktop depoya teslim ediliyor” diye cevap veriyor. Ama S.E. rahatsız, belli ki doktor razı gelmemiş. Bu kez şirkette daha yukarıya yazılıyor: “Doktorumuza alınan bilgisayarı lap-top ile değiştirmemiz gerektiğini aktarmıştım. Bizim için vazgeçilmez önemi olan bir hekim olduğundan dolayı gerekli düzeltmenin en kısa zamanda yapılabilmesi…”

Tabii, “vazgeçilmez öneme haiz” doktorun isteği yerine getiriliyor. Kaz gelecek yerden…

Roche çalışanı K.E.’den E.Ç.’ye giden mail:

“Mıntıkam dahilinde bulunan Uğur Eczanesi sahibi sayın Bülent U. Bey’in Pendik Hospital yanında açmayı planladığı diyaliz ünitesi için yapmış olduğu istek 50 adet diyaliz makinesidir. Bir yıl sonraki hedefi bu ünitedeki hasta sayısını 200’e ulaştırmak ve isteğinin tarafımızdan karşılanması halinde süre belirtmeksizin daimi olarak hastalara Neorecormon kullandırtmaktır.”

Bir eczacı, henüz açılmamış bir diyaliz ünitesi için ilaç şirketiyle bir yıl sonraki hasta sayısı üzerinden pazarlık ediyor…

Roche çalışanı T.B’den T.Ü.’ye giden mail:

“Konya ziyaretimin oldukça etkin geçtiğini belirtmek isterim. İnfeksiyon ile yapılan görüşmelerde 2 adet klinik çalışma alınmış olması çok sevindiricidir. Ancak burada asıl önemli nokta Konya’daki Neorecormon durumudur. Burada Prof. Süleyman T. ağırlığı herkesçe bilinen bir hekimdir.Bu hekimin talepleri ve reçeteleri tamamen bize dönmüş durumdadır. Başında bulunduğu diyaliz merkezinde 2.5 ay gibi kısa sürede 65 hastaya ulaşmıştır. Selçuk Üniversitesi Tıp Fak. potansiyeli ise 120-130’dur. Etkileyebileceği birçok tesis vardır. Bölgedeki sertifikalar üniversiteden, yani bu hekim tarafından verilmektedir. Santa Farma buraya baskı yapmaya devam etmektedir. Hekim bizden acil olarak 10.000.000.000 + KDV’lik bir bütçe talep etmiş ve bir yıl içinde bizi zorlayacak isteklerde bulunmayacağını belirtmiştir. Faturalanmasında sorun olmayacak şekilde her şey düşünülmüştür.”

Bir profesör, üniversitede bulunduğu konum ve sertifika yetkisini 10 milyar TL karşılığı, hastalarına Roche ilaçları yazmak için kullanacağına dair söz veriyor. Bu da yetmiyor, firmanın vergiden kaçmasını sağlamak için gerekli her şeyi de düşünüyor…

Roche çalışanı T.B.’den A.E.’ye giden mail:

“Konya SÜMTF Enfeksiyon Kliniği’nden Onur Bey’in bizden İmmünoloji Günleri için sponsorluk talep ettiğini görüşmüştük. Onur Bey, organizasyonla ilgili birçok isteklerinin diğer firmalarca halledildiğini, geriye sadece 150 kişilik davetli topluluğunun katılacağı Hilton Otel’deki eğlence için toplam maliyeti 850 milyon olan disko giriş ücretini finanse etmemizi istemiştir. Onur Bey bize çok yakın, SP’ye (Schering Plus adlı ilaç şirketi) çok mesafeli davranmaktadır ve Roferon A ve Pegasys’de tam destek vermektedir. Hasta sayısı da azımsanmayacak derecede artmaktadır. Pegasys’in piyasaya çıktığı hafta Peg-İntron raporlu 4 hastanın raporunu Pegasys’e çevirmiş ve raporları değiştirmeye devam edecektir. Ayrıca şu an kendisinin protokolünü hazırladığı yeni bir klinik çalışma için de söz almış bulunmaktayım. İsteğini gerçekleştirirsek bize olan bağlılığının artacağı görüşündeyim.”

Bir üniversitenin bilimsel araştırma topluluğu bilimsel bir toplantı düzenliyor. Tüm masraflar çeşitli ilaç firmalarınca karşılanıyor. Organizasyonu yapan doktor, disko paraları karşılığında ilaç şirketinin isteği üzerine bir klinik çalışma yapacağı sözü veriyor. Bu, o çalışmada bütün hastalara Roche ilacı kullandırılması anlamına geliyor. Ne demeli?..

Hangi hastaneden hangi doktorun ne istediğini kolayca görebilmek için düzenlenmiş formlar var Roche çalışanlarının bilgisayarında. Bu formlardan bazıları…

14 Şubat 2002 tarihli bilgi mail’i:

“İzmir Özel Nefrocan Diyaliz Merkezi. Dr. B.A., devlet hastanesinden birlikte çalıştığı 4 arkadaşı ile ortak açıyor. Doktor odasının tadilatını talep ediyorlar. Devlet hastanesinde hastalarının yüzde 50’si, özel merkezde yüzde 70’ine Neorecormon reçete edecekler.”

Devlet hastanesinde çalışan bir doktor, özel kliniklerinin tadilatını istiyor ve ne kadar hastaya hangi ilacı yazacağına dair söz veriyor…

21 Temmuz 2004 tarihli bilgi mail’i:

“Kuşadası Özel Hastanesi Uzman Dr. Y.T. İstek: Masaüstü bilgisayar. Tutar: 1.800.000.000 TL. Hastanede hastaların yüzde 70’ine haziran ayına kadar Neorecormon kullanılmaktaydı. Ocak-Haziran 2002 IMS skoru yüzde 77.94’tür. Talebin yerine getirilmesi durumunda Neorecormon’a bir yıl tam destek vereceklerini söylemişlerdir.”

Belki unutmuş olanlar vardır; Neorecormon Beşer Ecza Deposu’na 88, Başkent Üniversitesi Hastanesi’ne 173, SSK hastanelerine 230 milyon TL’den satılan ve iki yıldır arkası kesilmeyen skandalı başlatan Roche ilacı…

DOKTORLAR BUNU HAK GÖRÜYOR

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nin inceleme tutanağındaki şu ifadeler, bu çarpık düzenin nasıl yerleşik olduğunu dile özetliyor:

“Roche şirketi bir taraftan doktorların maddi ihtiyaçlarını karşılarken diğer taraftan doktorların da bunu kendilerinin bir hakkı gibi gördükleri, isteklerinin yerine getirilmemesi halinde firmanın tanıtım görevlileri ile görüşmeyi kabul etmedikleri, firmanın ilaçlarını reçetelemeyerek tepki gösterdikleri görülmüştür.”

Prof. Gençay Gürsoy’un dediği gibi, “hekimlik öylesine bir bilgi tekeline sahip ki, hastanın kendi başına, kendi sağlığı konusunda karar verme özgürlüğü yok. Bir tarafta bütün bilgiye sahip olan hekim ve hekimi yanına almış kâr amaçlı sağlık kuruluşları, öbür tarafta hasta var”…

Dünyanın bu en eşitsiz ilişkisinde, hastanın hekime duyduğu güven sarsılırsa ne olur? Hasta ne yapar bu durumda? Bu güveni yeniden tesis etmek, herhalde hekimlere ve elbette örgütlerine düşer.

İki yıl önce yaptığımız söyleşide Prof. Gürsoy, “hekim-ilaç firması ilişkisinde iki tarafın da ar damarı çatlamıştır” dedikten sonra eklemişti: “Bu konuda yapılabilecek çok fazla bir şey de yoktur. Çünkü mekanizmayı değiştirme olanağı neredeyse kalmamıştır.”

Ama mekanizma bir kez sarsıldı mı değiştirme olanağı da bir şekilde doğar… En azından bu inancı kaybetmemeli…

---------------------------------------------------
(*) “El konulan e-mail kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, Roche ilaç firmasının insanlığa sağlık hizmeti vermekten ziyade, piyasada daha çok hasta oluşturup, daha çok ilaç satmayı ve sadece para kazanmayı amaç edindiği ve bu amaç doğrultusunda her türlü metodu çekinmeden pervasızca uyguladığı anlaşılmıştır.”

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi İnceleme Tutanağı – 11 Eylül 2006

http://www.farmamedya.com/index.php?module=haberler&num=abea47ba24142ed16b7d8fbf2c740e0d

Hiç yorum yok: