13 Mayıs 2008 Salı

Neşter'de Meday'ın Miadı Geçmiş Kalb Damar Gereçleri

'NEŞTER DAVASI'NA AMERİKA DA KARIŞTI

http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=85491

SSK'ya tıbbi malzeme alımında yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla başlatılan Neşter Operasyonu davası açıldı.Ankara DGM Savcısı Ömer Süha Aldan tarafından açılan davanın iddianamesinde, Kemer Country'nin ortaklarından Mehmet Nazif Edin hakkında elde edilen deliller bölümünde ilginç görüşmeler açıklandı.

22 Mayıs 2003 Perşembe 00:44

EDA HAN

ANKARA- SSK'ya tıbbi malzeme alımında yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla başlatılan Neşter Operasyonu davası açıldı.

Ankara DGM Savcısı Ömer Süha Aldan tarafından açılan davanın iddianamesinde, Kemer Country'nin ortaklarından Mehmet Nazif Edin hakkında elde edilen deliller bölümünde şunlara yer verildi:


"Edin'in telefon görüşmelerinde, malzeme satışı konusunda ortak boykot yapılması, hastanelerde bulunan konsinye malzemelerin geri çekilmesi, özel hastanelerle birebir görüşülerek harekete destek verilmesini ihtiva eden konuşmalar yapmıştır. Prof.Dr. Barbaros Dokumacı ile anlaşarak, bir telefon görüşmesinde, ortağı olduğu Onmed firmasının kazanması için bir ihale şartnamesini önceden belirlemiştir.


Bazı hekimlere ürünlerin kullanılması karşılığında rüşvet verdiği ya da rüşvet anlaşmaları yaptığı anlaşılmaktadır. Bir görüşmesinde, Emekli Sandığı'nın taviz vermek zorunda kaldığını ve bu kuruma yapılan boykotun kaldırılacağını ifade etmektedir.

Sanığın konuşmalarından, miadı geçmiş malzeme satışını Meday adlı bayileri aracılığıyla sürdürdükleri, yine ellerinde kalan bu malzemeleri 100 aşağı bir fiyatla özel hastanelere satarak stoklarını eritmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.


Amerika Birleşik Devletleri Ticari Ataşesi ile görüşerek, Büyükelçi ve IMF heyetinin hükümet üzerinde baskı yapmasını talep etmiştir. Sanık babasıyla yaptığı bir telefon görüşmesinde, ortak kararla malzeme satışı durdurulduğu halde, malzeme satışına kalkışan sanıklardan Hüseyin Ünver'in diğer firma ortaklarınca tehdit edildiğini bildirmiştir. Bir görüşmesinde Emekli Sandığı'nın kırıldığını, yani eski sisteme dönmeyi kabul ettiğini, şimdi diğerlerinin çözülmesini beklediklerini belirtmektedir. Başka bir telefon görüşmesinde de; İsmail Uğur sanığa malzeme kullanmama konusunda talepte bulundukları Prof.Dr. Kenan Ömürlü'nün tavrının net olmadığı, yani "Hastaneyi mi tutacağım bizi mi tutacağım belli değil" dediği belirtiliyor.


13.03.2002 tarihli Mehmet Nazif Edin ve Salih Uğur arasında geçen bir görüşmede; kalp pili konusunda bir anlaşma yapıldığı, fiyatların önceden belirlendiği, yapılan bir toplantı sonucu stente eski uygulamaya dönüldüğü, pilde herhangi bir değişiklik yapılmadığı dile getirilmiştir. Sinan Karaaslan ile görüşmesinde, dönemin bakanının üzerine birilerinin gitmesi gerektiği, basın ve muhalefet partilerinin harekete geçirilmesi gerektiğini söylemiştir. Bir görüşme içeriğinden, Ankara Tıp Fakültesi'nde henüz Türkiye'de satışa sunulmamış Zeta marka stentin denendiği anlaşılmaktadır. Sanığın eylemleri çıkar amaçlı suç örgütünün kurucu üyelerinden biri olmak, rüşvet vermek, ihaleye fesat karıştırmak, tıbbi malzemenin satışından kaçınmak ve nitelikli dolandırıcılık olarak nitelendirilmiştir."

Hiç yorum yok: