16 Haziran 2008 Pazartesi

Sağlıkta 1 ayda 16,8 milyon YTL'lik vurgun

31-05-2008
Sağlıkta son 1 ayda 16,8 milyon YTL'lik vurgun

AA-Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Vekili Fatih Acar, sağlık hizmetlerinde son 1 ayda 10 basit işlemde 39,6 milyonYTL'lik ödemenin 16,8 milyon YTL'sinin yersiz olduğunun tespit edildiğini bildirdi.

Acar, SGK Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın "ayaklarının yere basması" için ikincil mevzuat çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdüğünü, teknolojik altyapıya ilişkin hazırlıkların devam ettiğini söyledi. Prim alacaklarının yeniden yapılandırılmasının önceki yapılandırmalardan farklı olduğunu dile getiren Acar, "İstihdam Paketi"nin getirdiği imkanlardan yararlanılabilmesi için borcu olan işverenlere bir olanak sağlandığını ve yeni bir sayfa açıldığını ifade etti.

Acar, SSK'da 1 milyon 118 bin 946 olan aktif iş yerinden 615 bin 254'ünün, Bağ-Kur'da ise 3 milyon 368 bin 239 sigortalıdan 1 milyon 425 bin 707'sinin borçlu olduğu düşünüldüğünde, borçlular açısından yeniden yapılandırmanın kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Acar, şöyle konuştu:

"SGK olarak söyleyeceğimiz şey şudur: Bu son beyaz sayfadır. Bundan sonra kurum olarak kesinlikle prim alacaklarının yeniden yapılandırılması anlamında herhangi bir çalışmanın içerisinde olmayacağımızı net olarak ifade etmek istiyorum. Bu reformun sağlıklı bir şekilde hayata geçebilmesi için bu yapılandırmayı yapmamız
gerekiyordu ve son bir beyaz sayfa adı altında bu yapılandırmayı gerçekleştirdik. Yeni yapılandırılan sosyal güvenlik alacaklarıyla ilgili getirmiş olduğumuz düzenleme, son derece basit ve cazip. Bütün işverenlerimizin ve sigortalılarımızın muhakkak yararlanmalarını bekliyoruz. Gerçekten çok önemli avantajlar getiriyoruz."

Fatih Acar, yapılan düzenleme ile 31 Mart 2008'e kadar olan tüm prim ve benzeri alacakların 2 ay içinde müracaat edilmesi halinde peşin ve taksitle ödenebileceğini, başvuru tarihini takip eden 1 ay içinde borç aslının tamamı ile gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde 15'inin ödenmesi durumunda kalan yüzde 85'lik kısmın terkin edileceğini söyledi. Acar, 12 aya kadarki taksitlendirmelerde gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde 55'inin, 24 aya kadar taksitlendirmelerde yüzde 30'unun terkin edileceğini belirtti. Acar, yapılandırma kapsamındaki kurum alacaklarının toplam 23,433 milyar YTL tutarında olduğunu bildirdi.

Daha önce de Nisan 2006 ayında sosyal güvenlik alacaklarının yapılandırıldığını anımsatan Acar, kanunda öngörülen ödeme şartları yerine getirilemediği için yapılandırılmaların bozulduğunu, sadece 1-2 taksitini ödeyemeyen çok sayıda işveren ve sigortalının mağdur durumda olduğunu anlattı. Acar, yapılan yeni düzenleme ile bu mağduriyetlerin giderildiğini, vadesinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının 6 ay içerisinde ödenmesi ve varsa kalan taksitlerin ödenmeye devam edilmesi durumunda yapılandırma ile tanınan hakların devamının sağlandığını söyledi.

Borçluların, işverenlerin bu imkandan yararlanmalarının kendi lehlerine olacağını ifade eden Acar, "Alacaklar kendiliğinden silinmiyor, ödenmemesi durumunda katlanarak devam ediyor. Onun için bir yerlerden borç bulup, bankadan kredi alarak, gayrimenkul satarak bu borçların ödenmesi işverenlerimiz açısından son derece önemli. Aksi takdirde borç katlanarak devam edeceği için ileri ki dönemlerde telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşı karşıya kalınabiliyor. O nedenle tüm
işverenlerimize bir kez daha çağrıda bulunuyorum: Bu borçlarınızı mutlaka bu yasadan yararlanarak ödeyin" dedi. Denetimlerde de yeni bir dönem başlatacaklarını dile getiren Acar, denetimleri cezayı sona bırakan, bilgilendirmeyi önceleyen bir anlayışla gerçekleştireceklerini belirtti.

Büyük illerden başlayarak tüm sanayi bölgelerini 570 müfettişle tarayacaklarını dile getiren Acar, kayıt dışı işçi çalıştırılmasına izin verilmeyeceğini işverenlere net bir şekilde anlatacaklarını ifade etti.

-SAĞLIK HİZMETLERİNDEKİ DENETİMLER-

Fatih Acar, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile sağlık hizmetlerinde önemli açılımlara gidildiğini ve tüm vatandaşların sağlık şemsiyesi altına alındığını söyledi. Bu olumlu gelişmelerle birlikte bu alandaki suiistimallerin önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Acar, bu amaçla 16 ildeki sağlık işleri il müdürlüklerinde 6 ayrı ekibin pazartesi gününden itibaren 15 günlük bir saha denetimi gerçekleştireceğini, merkezde de 2 ayrı ekibin çalışma yapacağını bildirdi. Acar, bu denetimler sonunda suiistimallerin önlenmesi konusunda önemli çalışmalara imza atılacağını söyledi. Denetim sonuçlarına ilişkin bilgiler de veren Acar, şunları kaydetti:

"Sağlık hizmetlerinde son 1 ayda yapılan denetimlerde 10 basit işlemde 39,6 milyon YTL'lik ödemenin 16,8 milyon YTL'sinin yersiz olduğu tespit edilmiştir. 1 yılda bir işlemde 10 adet doğum yapılarak bunun faturası kurumdan alınmış. Günde 3 adetten fazla enjeksiyon faturalanamayacakken 2, 3, 4 katı enjeksiyon faturalandığı görülmüş. Günde 1 adet damar yolu açılabilecekken 3-4 kere yapılmış gösterilerek bunların faturalarının kurumdan alındığını tespit ettik. Bunların sayıları oldukça fazla. Bu rakamlar önümüzdeki dönemde çok daha yüksek rakamlara gelecek. Buradan tüm sağlık uygulayıcılarına sesleniyorum: Sağlıkta SGK yeni bir döneme girmiştir. Kesinlikle bu suistimaller ve neden olan olayların, işlemlerin içerisinde olunmasın. Biz bu konuda kesin olarak kararlıyız. Sağlıkta yeni açılımlara gittiğimiz kadar, suistimalleri önleme konusunda da kesin kararlıyız. Sözleşmelerin iptali de dahil olmak üzere usulsüzlük yapan işletmelere müsamaha gösterilmeyecek."

Acar, sağlık alanındaki suistimallerin önlenmesi bakımından önümüzdeki dönemde daha etkin denetimler gerçekleştirileceğini, bu kapsamda "MEDULA Sistemi"nde yer alan bilgilerin kapsamlı bir şekilde değerlendirmeye tabi tutulacağını bildirdi. Acar, tüm özel sağlık hizmet sunucularının sapmalarının tespit edileceğini ve sapma olan eczane ve hastanelerde fiili denetimler yapmayı düşündüklerini söyledi. Acar, "Artık oturarak, sağlık müdürlüklerinde fatura kontrolleri yapma yerine, fiili denetimleri önümüzdeki dönemde başlatacağız" diye konuştu.

TÜBİTAK işbirliği ile gerçekleştirilecek "Akıllı Kart" uygulamasının önümüzdeki günlerde Bolu'da başlatılacağını anlatan Acar, projenin tamamının 2010 yılında tamamlanacağını söyledi.
MynetHaber

Mesai saatinde mümessille görüşen doktor hakkında işlem yapılacak

06-06-2008
Mesai saatinde mümessille görüşen doktor hakkında işlem yapılacak

Hürriyet’te yayınlanan, "Doktorlara rüşvet olarak derbi bileti dağıtıldı" haberi, Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirdi.

İlaç firmalarının, doktorlara promosyon dağıtarak reçete yazmalarını önlemek amacıyla bakanlık bir genelge yayınladı. Genelgeyle, ilaç mümessillerinin hastanelerdeki çalışmalarına sınırlama getirildi. Mümessiller, artık mesai saatlerinde hastanelere giremeyecekler. İl sağlık müdürlüklerine gönderilen genelgede, mesai saatlerinde mümessillerle görüşen doktorlar hakkında yasal işlem yapılacağı uyarısında bulunuldu.

Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı araştırmada, Türkiye’nin yıllık sağlık giderlerinin 10 milyar dolar ile 13 milyar dolar arasında olduğu, bunun yüzde 30’unun ise ilaç ödemelerine harcandığı belirlendi. Bakanlık, yıllık yaklaşık 4 milyar dolarlık ilaç harcamasının yüzde 40’ının ise mümessillerin doktorlara dağıttığı promosyonlar karşılığında yazılan reçetelere harcandığını tespit etti. Bakanlık, promosyon karşılığı yazılan reçetelerin ülkeye maliyetini de yıllık ortalama 1.8 milyar dolar olarak açıkladı.

Radikal önlemler alınacak

Bakanlık kaynakları, promosyon karşılığı reçete yazımının önüne geçebilmek için radikal kararlar almaya hazırlanıyor. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, "İlaç giderleri dışında medikal harcamalara da önemli pay ayırıyoruz. Her iki sektörün sıkı denetim altında tutulması için komisyonlar oluşturuldu. Yeni alınacak tedbirlerle doktorlar artık tedaviye yarayacak ilacı yazmak zorunda kalacak" dediler.

Hürriyet / Arda AKIN

THY’de taciz iddiası iki doktoru görevinden etti

06-06-2008
Taciz iddiası iki doktoru görevinden etti

Türk Hava Yolları (THY), kurumdaki R.E., isimli bir doktorun bazı hostes adaylarını muayene sırasında taciz ettiği iddiasına ilişkin, soruşturma başlatıldığını bildirdi.

THY’den yapılan yazılı açıklamada, taciz iddiasıyla ilgili olarak bugüne kadar herhangi bir resmi başvuru ve şikayette bulunulmadığı ancak iddialarla ilgili araştırma ve soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Ayrıca, iddia ile ilgili haberlerde adı geçen P.B isimli biri kadın iki doktorun, daha önceden aralarında yaşadıkları tartışma ve çekişmenin iş ortamında huzursuzluğa neden olduğu gerekçesiyle iş akitlerinin bir süre önce feshedilerek görevden alındıkları kaydedildi.

THY Basın Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, bir internet sitesinde "hostes adaylarının muayene sırasında taciz edildiği" yönünde yer alan iddialarla ilgili olarak bugüne kadar THY’ye herhangi bir resmi başvuru ve şikayette bulunulmadığı belirtildi. Açıklamada, haberde sözü edilen iddialarla ilgili araştırma ve soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

Açıklamada, iki doktorun görevine son verildiği ifade edilerek, "Haberlerde adı geçen iki doktor, bir süredir aralarında tartışma ve çekişme yaşandığı, bunu iş ortamına yansıtılarak huzursuzluğa neden olduğu gerekçesiyle bir süre önce iş akitleri feshedilerek görevden alınmışlardır" denildi.

THY'de geniş çaplı bir soruşturma başlatılması ve tacize uğrayan hostes adaylarının da ifadelerine başvurulması bekleniyor.

UÇUŞ HEKİMİ OLMAMASINA RAĞMEN MUAYENEDE ISRARCI OLDU

Airporthaber.com'un haberine göre aile hekimi olan doktor R.E., hostes adaylarını aldıkları sağlık raporuna rağmen yarı çıplak olarak sedyede muayene ettiğini elle ve sözle tacizde bulundu. Bazı adayların durumu THY yönetimine daha önce bildirmelerine rağmen herhangi bir soruşturmanın açılmadı. Görüşüne başvurulan doktor R.E. ise suçlamaları reddederek, sadece görevini yaptığını ifade etti.

THY'yi sarsan skandal şöyle gelişti:

THY yaz dönemi için görevlendireceği kabin memuru adaylarından yazılı ve sözlü mülakatta başarılı olanlar Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş ilgili hastanelerden 'uçuşa elverişlidir' raporu alarak THY Uçuş İşletme Başkanlığı Sağlık Müdürlüğü'ne geldi. Alınan sağlık raporunun yeterli olmasına rağmen Dr. R.E., bütün adayları yeniden kontrolden geçirmek istedi. Uçuş hekimi olma özellikleri taşımamasına rağmen yetkisini kullanan ve aile hekimi olan Dr. R.E., muayene sırasında bazı adayları elle ve sözle taciz etti. Rahatsızlık duyan ve kendilerinden önceki dönemde böyle bir uygulama ile karşılaşmadığını bilen hostes adayları durumu yönetime iletti. Ancak soruşturma açmayan yönetim, skandalın haber sitelerinde patlak vermesi üzerine bugün yaptığı yazılı açıklama ile iki doktoru görevden aldığını duyurdu.

Milliyet

Bursa'da yaşlıların sağlık karnesiyle ilaç vurgunu

10-06-2008
Yaşlıların sağlık karnesiyle ilaç vurgunu

BURSA’da, yardım vaadiyle kandırdıkları yaşlıların sağlık karnelerine usulsüz ilaç yazarak, devleti en az 200 bin YTL zarara uğrattıkları iddia edilen pratisyen hekim H.C. (51) ile eczacı B.S.'nin de (26) aralarında bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı.

Yapılan bir ihbarı değerlendiren Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi ekipleri, Orhaneli İlçesi'nde sağlık ocağında pratisyen hekim olarak çalışan H.C. ile eczacılık yapan arkadaşı B.S.’nin, özellikle yaşlı ve okuma yazma bilmeyen hastaları “Size yardım edeceğiz” diyerek kandırdıkları, sağlık karnelerine usulsüz ilaç yazıp devleti zarara uğrattıklarını belirledi. Kupürünü kesip bedelini devletten alan zanlıların, aynı ilaçları fiyatından çok ucuza özel hastane ve sağlık kuruluşlarına sattığı belirlendi. Zanlıların yakalanması için operasyon başlatan polis, pratisyen hekim H.C., eczacı B.S. ile eşi V.S., kayınpederi Y.Ç. (56) ile eczanede kalfa olarak çalışan M.B. (20) ve N.U.’yu (23) gözaltına aldı. Zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramada çok sayıda sağlık karnesi, çuvallar içersinde kupür ve ilaçlar ele geçirildi.

Devleti en az 200 bin YTL zarara uğratmakla suçlanan zanlılar, sorgularının ardından, ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘Devlet aleyhine nitelikli dolandırıcılık yapmak’, ‘Resmi belgede sahtecilik’ suçlarından adliyeye sevkedildi.

Hürriyet / Selahattin BUDAKOĞLU/BURSA, (DHA)

Doktora sahtecilik ve rüşvet suçlaması

10-06-2008
Doktora sahtecilik ve rüşvet suçlaması

A.A. - Eskişehir’de bir hastasına geçmiş tarihli rapor vermek için 100 YTL rüşvet aldığı iddia edilen doktor tutuklandı.


Alınan bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren emniyet güçleri, Hoşnudiye Mahallesi İkieylül Caddesi’nde bir sağlık merkezinde aile hekimi olarak görev yapan Dr. H.B’nin bir kişiden geçmiş tarihli rapor için 100 YTL istediği bilgisini aldı.


Olayla ilgili soruşturma başlatan emniyet güçleri, H.B’nin iş yerinde yaptığı aramada daha önceden seri numarası alınmış 100 YTL’yi masanın altındaki bilgisayar kasasının üzerinde peçete kutusunun içerisinde katlanarak saklanmış bir şekilde buldu. Gözaltına alınan H.B. emniyettik sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.


Zanlı H.B, "sahtecilik ve rüşvet" suçunu işlediği iddiasıyla tutuklandı.

Milliyet

İstanbul'da 18 doktora ilaç yolsuzluğundan dava açılıyor

10-06-2008
Kamu hastaneleri gözaltına alındı!

“İksir” ve “Acı Reçete” operasyonlarını büyüteç altına alan Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu, yeni usulsüzlükler de belirledi. 18 doktora da dava açılabilecek


Soruşturmanın ilki, sahte, çalıntı ve tarihi geçmiş ilaçları yeniden piyasa süren çeteye karşı yürütülen İksir operasyonuyla başladı.

Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu, “Acı Reçete operasyonu”yla ilgili olarak yaptığı inceleme sonucunda, 18 doktor hakkında 8 yıla kadar kamu davası açılabileceğine karar verdi. Eczacıları kapsayan “İksir operasyonu” dosyasıyla karşılaştırma yaparak sonuca ulaşan kurul, devletin kurumlarının farklı yöntem ve yollarla soyulduğunu da tespit etti ve soruşturmanın ikinci bir ayağı başlatıldı. Bu kapsamda İstanbul’daki kamu hastaneleri, müfettişler tarafından incelemeye alındı.

Skandalda yeni bulgular
İstanbul’daki tüm kamu hastanelerinde inceleme yapan ve şu anda Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmalarını sürdüren müfettişlerin, bugüne dek ulaştığı iddia edilen yeni bulguların bazıları şöyle:
Bazı hastanelerin polikliniğinde, özellikle bir hastanenin çocuk polikliniğinde yüz binlerce YTL tutarında ilaçların, kime yazıldığı ve nereye gittiği bilinmiyor.
Devlet hastanelerinde görev yapan bazı laborantlar, özel laboratuvar kurdular. Buraya gelen hastaların tetkiklerini ise çalıştıkları kamu hastanesinde yaptılar.
İlaç firmalarıyla anlaşma yapan ve hastalara bu firmaların ilaçlarını ağırlıklı olarak yazan bazı doktorlar, hastane veya semt polikliniği için verilen promosyon malzemelerini kendi özel muayenehanesine götürdü.
n İhaleyle alınıp depolara konulan bazı ilaçlar kayboldu, bazılarının da miadının doldu.

İksir ve Acı Reçete...
İstanbul’daki kamu hastanelerini inceleme altına aldıran soruşturmanın ilki, Mart 2007’de sahte, çalıntı ve tarihi geçmiş ilaçları yeniden piyasa süren çeteye karşı yürütülen “İksir operasyonu”yla başladı. Kasım 2007’de ise, bu kez “Acı Reçete” adı altında bir operasyon düzenledi. Soruşturmayı yürüten Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı, zanlı doktorlar hakkında dava açmak için başvuruda bulundu. İstanbul Valiliği ile Sağlık Müdürlüğü’nün yazısı üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan Teftiş Kurulu, yalnızca ifadeleri almakla kalmadı, “Acı Reçete operasyonu” bulgularıyla “İksir Operasyonu” belgelerini karşılaştırdı. 29 Mayıs 2008’de de, raporunu tamamladı.

Menfaat karşılığı yardım
Kurul, 19 doktorun, “Haklarında soruşturma yapılan örgütsel mekanizma ile angajman içerisine girdikleri, bu grupların talepleri doğrultusunda hastaları görmedikleri halde menfaat karşılığı reçete tanzim etmek suretiyle sahte resmi belge tanzimi gerçekleştirdikleri, bu şekilde örgütsel yapıya dahil olmamakla birlikte menfaat karşılığı bilerek ve isteyerek yardım ettikleri” kanaatine vardı.
Kurul, İstanbul’un dört bir yanındaki hastanelerde görev yapan 19 doktor hakkında Savcılığa, evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçuyla, 8 yıla kadar kamu davası açılması için soruşturma izni verilmesine karar verdi. Kurul, İstanbul Valiliği’ne sunulan ön inceleme raporunu, soruşturmayı yapan Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi.

İşte hastaneler ve o doktorlar
Haklarında soruşturma izni verilen doktorlar ve görev yaptıkları sağlık kuruluşları şöyle: Beylikdüzü Kavaklı 3 Nolu Sağlık Ocağı’ndan B.S., 112 Acil Servis Başhekimliği’nden B.B., Bahçelievler Semt Polikliniği’nden S.Ö., Nişantaşı Semt Polikliniği’nden E.Ü.B, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden A.Ö, Z.B, S.B, F.Z.A ve Z.B, Bahçelievler Merkez Sağlık Ocağı’ndan H.N., Bayrampaşa Altıntepsi Sağlık Ocağı’ndan M.N., Bakırköy Prof. Dr. Mahzar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden G.S., C.D. ve T.Y., Gaziosmanpaşa Bağlarbaşı Sağlık Ocağı’ndan Ö.İ., Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Topçular Semt Polikliniği’nden S.T, Eyüp Devlet Hastanesi’nden A.T., Bahçelievler Verem Savaş Dispanseri’nden D.A.


Milliyet / Şükran Özçakmak

TRT İzmir Bölge Müdürlüğü'nde ilaç yolsuzluğu soruşturması

11-06-2008
TRT İzmir'de ilaç yolsuzluğu soruşturması

TRT İzmir Bölge Müdürlüğü'nde, yüksek meblağlı kanser ilaçlarının kullanımının son yıllarda artması üzerine, kurum müfettişlerinin 2 hafta önce inceleme başlattığı iddia edildi.

Yapılan araştırmalarda, bazı çalışanların ve yakınlarının sağlık karnelerinin kullanılarak yüz binlerce YTL'lik ilaçların yazıldığı, bazıları için de sahte heyet raporları düzenlenerek kişiyi malulen emekliye ayırdıkları ortaya çıktı. Olayla ilgili olarak aralarında sanatçıların da bulunduğu 13 TRT çalışanı hakkında işlem başlatıldığı kaydedildi. Kurumda deprem etkisi yapan olayın, Y.N. Eczanesi sahibi D.B. tarafından organize edildiği, bu kişinin ilaç alınması için kendisine bırakılan TRT çalışanlarının yakınlarına ait karneleri kullanarak, sahte heyet raporları hazırlattığı, sağlam olan kişilerin kanser hastası olarak gösterildiği iddia edildi.

Eczane sahibi D.B.'nin hepsinin üzerinde Dokuz Eylül Üniversitesi amblemi bulunan sahte heyet raporu belgesi hazırladığı, yine bazı doktorlara ait sahte kaşeler yaptırıp karne sahibinin haberi olmadan düzenlediği raporlarla kurumu dolandırdığı ileri sürüldü. İncelemelerde, ilaçların kuruma fatura edildiği belirlendi. Heyet raporlarının üzerinde fotoğraf olması gerekirken, hepsinde de aynı tarih ve numara bulunan fotoğrafsız sahte raporlara, kurum personeli tarafından ödeme yapıldığı da kaydedildi. Ödeme yapan kurum personelinin savunmalarında 'dikkatimizden kaçmış' dedikleri öne sürüldü. D.B.'nin, olayla ilgili avukatı Hasan Ö. ile birlikte müfettişlere ifade verdiği, sahte belge hazırlamakla ilgili tüm suçlamaları kabul ettiği ve zararı faiziyle birlikte ödemeyi taahhüt ettiği öğrenildi. TRT yetkililerinin olayla ilgili cumhuriyet savcılığına henüz suç duyurusunda bulunmadıkları aktarıldı. İnceleme sonunda 13 TRT personeline görevden el çektirildi.

Zaman / Özdemir Özkan, İzmir, Cihan

Çankırı'da Başhekim ve yardımcısına gözaltı

11-06-2008
Başhekim ve yardımcısına gözaltı

A.A. - Çankırı'da düzenlenen ve "Steteskop" adı verilen operasyonda gözaltına alınan 9 kişi arasında Çankırı Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. F.E.T. ve Başhekim Yardımcısı Dr. Ş.Y.'nin de bulunduğu bildirildi.

Çankırı Devlet Hastanesindeki bazı ihalelere fesat karıştırıldığı iddiaları üzerine inceleme yapan Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporlar doğrultusunda Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı.

Yaklaşık 6 aydan bu yana ildeki çeşitli ihaleleri incelemeye alan savcılığın talimatıyla ihalelere fesat karıştırdığı iddiasıyla aralarında AK Parti Merkez İlçe Başkanı H.B., Çankırı Devlet Hastanesi Müdür Yardımcısı Ş.Ö., Çankırı Belediyesinin eski özel kalem müdürü M.A. ve İl Genel Meclisi Üyesi M.Ö. gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınan 9 kişi arasında Çankırı Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. F.E.T. ve Başhekim Yardımcısı Dr. Ş.Y.'nin de bulunduğu bildirildi.

Zanlıların sorgularının sürdüğü, savcılığın gözaltı süresini 24 saat uzattığı belirtildi.

Sağlıkta yolsuzluğa rekor ceza

12-06-2008
Sağlıkta yolsuzluğa rekor ceza: 123 yıl hapis

Diyarbakır’da sahte raporla medikal malzeme alınmış gibi göstererek devleti dolandırdıkları iddiasıyla yargılanan 10 sanığın davası rekor cezayla sonuçlandı. Sanıklardan 7’si toplam 123 yıl hapis ve 400 bin YTL para cezasına çarptırıldı.

DİYARBAKIR - Diyarbakır’da 6 yıl önce kamu kurumlarında çalışanların sağlık karneleriyle medikal malzeme alınmış gibi göstererek haksız gelir elde eden 10 kişi hakkında dava açıldı .6 yıl süren dava karara bağlandı. Mahkeme heyeti, aralarında sağlık karnelerini kullandıran kamu çalışanlarının da bulunduğu 10 sanıktan 7’sine benzer davalara oranla rekor hapis ve para cezası verdi.

sanık hakkında 123 yıl hapis ve elde ettikleri menfaatlerin iki katı olan 410 bin 394 ytl para cezası verildi. Her olay için sanıkları ayrı ayrı cezalandıran mahkeme, suçun itiraf edilmesi ve sanıkların iyi halini gözönüne alarak hapis cezalarını 31 yıla indirdi. Ancak para cezasında indirim yapılmadı.

3 sanığın beraat ettiği duruşmada mahkeme heyetinin verdiği cezalar, son yıllarda benzer davalarda verilmiş en ağır ceza olarak yorumlanıyor. Mahkeme ayrıca olaya adı karışan 18 kişi için daha suç duyursunda bulundu.

NTV-MSNBC

Gaziantep'te Yolsuzluk İddiası: 3'ü doktor 23 gözaltı

13-06-2008
Yolsuzluk iddiası: 3'ü doktor 23 gözaltı

Gaziantep'te devlet hastanelerine malzeme alımları için açılan ihalelerde yolsuzluk yaptığı iddia edilen ve aralarında bir hastane müdür yardımcısı ve 3 doktor ile 1 satın alma memurunun da bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı.

Çetenin bugüne kadar yaptığı usulsüzlükler sonucu devleti yaklaşık 10 milyon YTL zarara uğrattığı belirtilirken, zanlılar 5 günlük sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.

Edinilen bilgeye göre, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği görevlilerince, "Deva-27" adı altında yaklaşık 7 aydır sürdürülen çalışmalarda, 25 Aralık Devlet Hastanesi ve Şehitkamil Devlet Hastanesi'nde açılan ihalelerde ve doğrudan temin yolu ile gerçekleştirilen tıbbi malzeme alımlarında, firma sahipleri ile kamu görevlilerinin anlaşarak normal fiyatın üstünde malzeme alımı yaptıkları tespit edildi.

Bu şekilde menfaat sağladıkları, ihale şartnamelerinin ihale verilecek firmalara göre düzenlendiği, yaklaşık maliyetlerin firmalara bildirildiği, yüzde karşılığında ihalelerden para alındığı, firmaların elindeki malzemelerin özellikleri ve türüne göre şartnameler hazırlandığı yönünde bilgilere ulaşan polis, eş zamanlı operasyon ile içerisinde satın almadan sorumlu bir hastane müdür yardımcısı, 3 doktor ve satın almadan sorumlu bir memurun da bulunduğu 23 kişiyi yakaladı. Olayla ilgili Gaziantep'te 21, Adana'da 1 ve Kahramanmaraş'ta 1 kişi gözaltına alındı.

Çetenin doğrudan satın alınan malzemelerin şartnamelerini firmalara göre ayarladığı, önceden görüşülen firmalara yaklaşık bedelin bildirdiği ve karşılığında da belirli bir yüzdeyi kendilerine menfaat olarak sağladıkları belirlendi. Şahısların bu yolla devleti yaklaşık 10 milyon YTL zarara uğrattıkları tespit edildi.

25 Aralık Devlet Hastanesi Satın Almadan Sorumlu Müdür Yardımcısı E.S., doktorlar S.K. ve A.M., Şehitkamil Devlet Hastanesi'nde doktor S.Y. ve satın almadan sorumlu memur A.K. ile firma sahipleri M.C, M.D, Y.Y, M.A, S.Ş, H.D, M.T, M.B, A.K, T.Y, M.A.K, A.U, G.S, A.T, E.B, H.K, Y.K ve R.B, emniyette 5 gün süren sorgularının ardından haklarında kamu ihalelerine fesat karıştırmak, yolsuzluk, rüşvet almak ve görevi kötüye kullanmak suçlarından hazırlanan tahkikat evrakı ile Gaziantep Adliyesi'ne sevk edildi.
AA

İlaç firmalarının hastanelerde çalışmasına yasak getirildi.

16-06-2008
İlaç firmalarına yasak

Sağlık Bakanlığınca, hizmetin yoğun olduğu acil, poliklinik, laboratuvar, röntgen gibi birimlere hiçbir şekilde ilaç firma temsilcisinin kabul edilmemesi istendi

Ankara-A.A - Sağlık Bakanlığı, hastanelerden hizmetin yoğun olduğu acil, poliklinik, laboratuvar, röntgen gibi birimlere hiçbir şekilde ilaç firma temsilcisinin kabul edilmemesini istedi.

Sağlık Bakanlığından il sağlık müdürlüklerine gönderilen genelgede, daha önce ilaç firmalarının temsilcilerinin tanıtım maksadıyla hastanelerde görevli hekimlerle yaptıkları görüşmeler sırasında hizmetin aksayabildiği, bu nedenle bu tanıtımların hasta yoğunluğunun çok fazla olduğu acil, poliklinik, laboratuvar, röntgen ve benzeri birimlerde yapılmaması gerektiğinin genelgelerle duyurulduğu hatırlatıldı. Bakanlığa ulaşan bilgilerden, “Bazı hastanelerde bu konuda titiz davranılmayarak hizmette aksamaya sebep olunduğunun gözlendiği” ifade edilen genelgede, şöyle denildi:

“İlinizdeki hastane yöneticilerinin uyarılarak, hizmetin yoğun olduğu acil, poliklinik, laboratuvar, röntgen gibi birimlerde hiçbir şekilde ilaç firma temsilcisi kabul edilmemesi, konunun hassasiyetle takibi ve genelgeye aykırı davranışlarda bulunanlar hakkında gerekli idari işlemlerin yapılması hususunda gereğini rica ederim.”

Doktorlara protez operasyonu: 17'si doktor 85 kişi gözaltında

16-06-2008
Doktorlara protez operasyonu: 85 kişi gözaltında

Ankara’da polisin yaptığı Protez Operasyonu’nda 50 milyon dolarlık vurgun yaptığı iddiasıyla 17’si doktor, 68’i medikalci toplam 85 kişi gözaltına alındı.

Ankara’da polisin yaptığı Protez Operasyonu’nda 50 milyon dolarlık vurgun yaptığı iddiasıyla 17’si doktor, 68’i medikalci toplam 85 kişi gözaltına alındı.

Ankara Cumhuriyet Savcısı’nın emriyle başlatılan ve yaklaşık 6 aydır sürdürülen Protez Operasyonu’nda dün Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro Amirliği’nce başlatıldı. Mali boyutu yaklaşık 50 milyon doları aşan yolsuzlukta protez ve medikal ürünlerin kullanılmadığı halde, reçete edilerek devleti zarara uğrattıkları iddia edilen 17’si doktor 68 medikalci toplam 85 kişi gözaltına alındı. Hastaların sağlık karneleri kullanılarak yurtdışından sipariş verilmiş gibi gösterilen medikal malzemelerinin hayali olduğu anlaşıldı.

Devlet ve üniversite hastanelerinde uzman doktor olarak görev yaptıkları belirtilen doktorlar arasında doçent, profesör hatta üniversite bölüm başkanlarının bile olduğu ifade edildi. Gözaltına alınan medikal şirket sahiplerinin Başkent’in pek çok hastane ihalesini de aldıkları kaydedildi.

Yapılan teknik takip ve telefon dinlemelerinde medikal firmalarının ihaleleri alabilmek için doktorlara yabancı kadınlarla alem yaptırdıkları bunlarında kayda girdiğini bildiren emniyet yetkilileri, ayrıca konuyla ilgili daha önce çalışma yapan ve rapor hazırlayan Sağlık Bakanlığı Müfettişleri’nin de incelendiğini bildirdiler.

Halen devam eden operasyonda gözaltı sayısının 120’yi aşması beklenirken, gözaltında bulunan zanlılar için 4 gün ek süre alan polisin, diğer 40 yakın ismi de aradıkları kaydedildi.(ANKA)
HaberTürk