Firmaların "Benim ilacımı yaz" faturası 300 milyon $
Türkiye'de 32 yabancı, 16 yerli toplam 48 ilaç firması bulunuyor. İlaç pazarının büyüklüğü ise 6 milyar dolar. Bu iştah kabartan pazarda ilaç firmaları hekimlere 'benim ilacı yaz' diye yılda 300 milyon dolarlık promosyon dağıtıyor. Promosyon deyince aklınıza sadece kalem, kağıt, takvim gelmesin. Bunun içinde cep telefonu var, bilgisayar var hatta hatta araba lastiği bile var. Doktorları ailesiyle birlikte yurtiçi yurtdışı tatile gönderen, muayenehanenin ekipmanlarla birlikte döşenmesini üstlenen ilaç firmaları var.
"2 katrilyon tasarruf varsa kendimi asarım"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan ilaç sektöründe kirli ilişkilerin yaşandığını ve halk sağlığıyla ciddi bir şekilde oynandığını söylüyor.
* İlaç firmalarının yılda 300 milyon doları promosyon olarak dağıttığı doğru mu?
Bu rakam, bakanlığım döneminde ilaç işveren sendikası yöneticilerinin, ilaç firması yetkililerinin bulunduğu bir toplantıda ifade edildi. İnsan merak ediyor, 300 milyon doları promosyon için ayıran bir mekanizma ne kadarlık bir kâr bekler? En az 8-10 kat değil mi? Ben de dedim ki, ülkede ilacın yüzde 90'ından fazlasını SSK'lı, Bağ-Kur'lu, Yeşil Kart'lılar alıyor. Yani devlet alıyor. Gelin bu promosyon rakamlarını 50 milyon dolara indirin. Bununla bilimsel çalışma yapan hekimleri destekleyin; yedirmek, içirmek, tatil yaptırmak için değil bilimsel amaçlı kongrelere gönderin; aradaki 250 milyon dolarlık farkı da ilaç fiyatlarına yansıtın. Çocuk oyuncağı bir rakam değil ki bu.
* Ne dediler?
Evet diyemediler. Derler mi? Benim söylediğimi yaparlarsa o çark dönmez. Oysa promosyon adı altında yapılanların suyu çıktı.
* Peki işleyişin önüne geçmek çok mu zor?
Aslında hiç zor değil, aksine çok basit. Ama yapılmaz. Çünkü bazılarının işine gelmez. Ortada 1 milyar dolarlık fazla ilaç satımı var. Bu ülkede 200-300 milyon için insan öldürülüyor. 1 milyar dolardan söz ediyoruz. Devletin kasasından çıkan fazladan 1 milyar dolar.
İlacı yazan hekime lastik hediye edildi
Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık eski Genel Müdürü Prof. Orhan Canbolat ilaç sektöründe çarpık ilişkilerin insan hayatını etkiler boyutlara uzandığını söyledi.
* Hekimlerle ilaç şirketi temsilcileri arasında yaşanan etik dışı ilişki hangi boyutlarda?
Bu etik dışı ilişki promosyon ambalajı içinde gelişiyor. Promosyon yönetmeliğinin tam olarak hayata geçirilmemesi sıkıntının ana nedeni. Oysa hekimlere verilecek hediye ya bir kitap olmalı ya da kendi alanıyla ilgili pahalı olmayan küçük bir hediye. Yani araba lastiği olmamalı.
* Bu tür hediyeler de oluyor mu?
Olduğu söyleniyor. Maalesef tablo hiç iç açıcı değil. İlaç şirketleri kendi ilacını yazdırmak için hekimlere türlü hediyeler veriyor. Kimi zaman hekimler uluslararası kongrelere götürülüyor. Dünyanın her yerinde bu tür kongrelere gitmesi için hekimler ilaç şirketlerince desteklenir. Ama belli şartları vardır. O hekim kongrede ya bir sunum yapacaktır, ya bir oturum yönetecektir ya da bir tebliğ sunacaktır. Bizde durum böyle mi? Kesinlikle değil...
http://www2.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&sid=&Newsid=46437&Categoryid=2&wid=0
11 Mayıs 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder