Neşter sanıklarına teşekkül oluşturma cezası istendi
http://www.hekimlerbirligivakfi.org/news_read.php?i=1615
Sosyal güvenlik kuruluşlarına tıbbi cihaz alımına ilişkin "Neşter-1 Operasyonu" davasında esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, haklarında Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu kapsamında dava açılan sanıkların eylemlerini "cürüm işlemek için teşekkül oluşturma" olarak değerlendirdi.
Demirci, 17 sanığın "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan cezalandırılmasını, 28 sanığın beraatini, diğer sanıklar hakkında da çeşitli hapis cezalarına karar verilmesini talep etti.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, 21 sanık ve avukatlarıyla müdahil avukatları katıldılar.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Demirci, SSK'nın, kardiyoloji alanındaki tıbbi malzemeleri 1992 yılından itibaren 28 firmadan protokol yoluyla aldığını, fiyat farklılıkları nedeniyle protokolleri 1998'de feshettiğini ve 2000 yılında fiyatlarda yüzde 30 indirime gittiğini anlattı.
Kurumun 2002 yılında fiyat tespit ihalesi açtığını belirten Demirci, firmaların, 1998 yılında verdikleri taahhütname uyarınca öncekinden daha düşük fiyat çıkması halinde aradaki farkı ödemek zorunda kalacaklarından dolayı ihaleli sisteme geçilmesini istemediklerini kaydetti.
Demirci Sesa, Mutlu Medikim, Onmed, Meday, Tera, Medistar, Medim- Arte, Remed, Formed, Anki, Light, Ekin Sağlık ve MMT medikal firmalarının sahip ve yöneticilerinin İbrahim Erdoğan başkanlığında Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilcileri Derneği (SADER) çatısı altında Kardiyoloji Çalışma Grubu oluşturduklarını belirtti.
Bu grupta yer alanların fiyat tespit ihalesine katılmayarak, ihaleye fesat karıştırdıklarını ifade eden Demirci, 1 Şubat 202 tarihinden itibaren de SSK'ya kardiyoloji alanında iyileştirici sarf malzemesi vermeyecekleri yönünde tavır alarak, bunu SSK'ya bildirdiklerini anlattı.
"MALZEME SATIŞINI DURDURDULAR"
Sanıkların SSK hastanelerine kardiyoloji malzemesi vermeyi 1 Şubat'ta durdurduklarını ifade eden Demirci, malzeme satmaktan kaçınarak karaborsacılık yaptıklarını, protokol fiyatlarının üzerinde fiyat önerdiklerini, kurumların değil kişilerin malzeme alımı taleplerini kabul ettiklerini, kalp pili satan firmaların da hastane ihalelerini aralarında sıraya koyduklarını öne sürdü.
Demirci, sanıkların bu eylemleri gerçekleştirirken, baskı, cebir, şiddet veya tehdit uygulamadıklarını, ihaleye fesat karıştırmak ve fiyat farkı ödememek için iyileştirici sarf malzemesi satmaktan kaçınmak amacıyla cürüm işlemek için teşekkül oluşturduklarını iddia etti.
Firma sahibi ve yöneticileri Mehmet Nazif Edin, Cezmi Mutlu, Mert Aygen, Handan Aygen, Mehmet Tümer, Mehmet Tüysüz, Emin Aydın Ünal, Cenk Toparlaklı, Saniye Leyla Toparlaklı, Ahmet Tatar, Haydar Obalı, İlker Usluer, Fahri Örküp ve Sedat Örküp'ün "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işlediklerini savunan Demirci, doktor Barbaros Dokumacı ile hastane yöneticisi Hakan Adanalı'nın sahte faturalar düzenleyerek bu suça katıldıklarını iddia etti.
İddianamede sanıkların rüşvet aldıklarının ve verdiklerinin ileri sürüldüğünü anımsatan Demirci, ancak bu konuda cezalandırılmalarını gerektirecek delil elde edilemediğini savundu. Demirci, kalp cerrahları İbni Sina Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Derviş Oral, Eskişehir SSK Hastanesi'nde görevli Barbaros Dokumacı, Hacettepe Üniversitesi'nde görevli Ferhan Özmen, eski Acil Yardım ve Trafik Hastanesi'nde görevli Mehmet Metin, SSK Dışkapı Hastanesi'nde görevli Ender Örnek ve Levent Yıldıran'ın aynı firmalara ait kalp stentlerini kullanarak, ekonomik çıkar sağladıklarını söyledi.
İSTENEN CEZALAR
Cumhuriyet Savcısı Demirci, esas hakkındaki mütalaasında, işadamları İbrahim Erdoğan, Mehmet Nazif Edin, İsmail Uğur, Salih Uğur, Cezmi Mutlu, Emin Aydın Ünal, Mert Aygen, ile firma yetkilileri Mehmet Tüysüz, Mehmet Tümer, Haydar Obalı, İlker Usluer, Hüseyin Ünver, Osman Kerim Sürücü, Ahmet Tatar, Murat Özügüzel, Cenk Toparlaklı, Mehmet Cumhur Çeken, Saniye Leyla Tekbulut'un lehlerine olan eski Türk Ceza Kanunu'nun 313/1. maddesinde düzenlenen "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan 1'er yıldan 2'şer yıla kadar ağır hapislerine karar verilmesini istedi.
Demirci, İbrahim Erdoğan hakkında, 313. maddenin 4. fıkrasındaki ceza artırımı, eski TCK'nın 366/1. maddesinde düzenlenen "ihaleye fesat karıştırma", yeni TCK'nın "mal veya hizmet satımından kaçınma" başlıklı 240. maddesi uyarınca toplam 1 yıl 9 aydan 5yıla kadar hapsini istedi.
İşadamları Nazif Edin, Cezmi Mutlu, Mert Aygen hakkında eski TCK'nın 313/1. maddesinin yanı sıra "ihaleye fesat karıştırma" suçunu düzenleyen 366/1, "kamu kurumunu dolandırma" suçunu düzenleyen 504/7, suçun birden fazla defa işlenmesi halinde ceza artırımını düzenleyen 80. maddesi ve yeni TCK'nın "mal satmaktan kaçınma" başlıklı 240. maddesi uyarınca 4 yıl 5 aydan 12 yıl 6 aya kadar ağır hapsi talep edildi.
Sanıklar İsmail Uğur, Salih Uğur, Aydın Ünal hakkında "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturma" ve "mal satmaktan kaçınma" suçlarından 1 yıl 6'şar aydan 4'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Doktorlar Derviş Oral, Mehmet Metin, Kenan Yılmaz Ömürlü, Ferhan Özmen, Ender Örnek ve Levent Yıldıran'ın yeni TCK'nın "kamu görevlisinin çıkar sağlaması" suçunu düzenleyen 257/3. maddesi ve ceza artırımını düzenleyen 43. maddesi uyarınca 1 yıl 9'ar aydan 5 yıl 3'er aya kadar, doktor Barbaros Dokumacı'nın ise eski TCK'nın "kamu kurumunu dolandırma" suçunu tanımlayan 504/7 ve yeni TCK'daki "kamu görevlisinin çıkar sağlaması" suçunu düzenleyen 257/3. maddesine göre 4 yıl 9 aydan 12 yıl 9 aya kadar hapsine karar verilmesi istendi.
Eski SSK Genel Müdür Yardımcısı Ertan Rifat Telhan, soruşturma sırasında sanıkların arasında yaptığı telefon konuşmalarının dökümlerini adli emanetten para karşılığı aldığı öne sürülen avukat Nurullah Albayrak ve adli emanet memuru Tamer Seher'in yeni TCK'daki "görevi kötüye kullanma" suçuna göre 3 yıla kadar hapisleri talep edildi. Eski SSK Genel Müdürvekili Aziz Demirhan Atasoy, eski Genel Müdür Yardımcısı Cahit Pekyardımcı ve eski Satınalma Daire Başkanı Fikri Üçgül'ün "görevi ihmal" suçundan yeni TCK'nın 257/2. maddesi uyarınca 6'şar aydan 2'şer yıla kadar hapislerine karar verilmesi talep edildi. Cumhuriyet Savcısı Demirci, 28 sanık hakkında üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair yeterli delil bulunmadığından beraat kararı verilmesini istedi. Duruşma, sanıklar ve avukatlarının esas hakkındaki savunmaları, müdahil avukatlarının da esas hakkındaki iddialarını bildirmeleri için ertelendi.
MÜTALAAYA GÖRE MAHKEME GÖREVSİZ
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Savcısı'nın esas hakkındaki mütalaasını yerinde bulursa, görevsizlik kararı verebilecek.
Yeni TCK'nın kabul edilmesiyle davanın dayanağı olan 4422 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmıştı.
Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250. maddesinin (b) fıkrası, mahkemeyi, haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlara bakmakla görevli kılıyor.
Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaasında sanıkların cezalandırılmasını istediği eski TCK'nın "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" başlıklı 313. maddesi ise diğer ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giriyor.
memurlar.net
13 Mayıs 2008 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder