25 Mayıs 2008 Pazar

Kongreler rant kapısı oldu

Kongreler rant kapısı oldu

Prof. Dr. Murat Yurdakök

http://www.forumakademi.org/archive/kongreler-rant-kapisi-oldu-t24962.html

Dernek başkanları, Türkiye’de bilimsel üretimden çok kongre düzenlendiğini belirterek, kongrelerin turizm ve organizasyon firmaları için rant oluşturduğundan yakındı

Uzmanlık dernekleri, hekimlerin mesleki gelişimlerinde önemli rol oynayan kongrelerin önemli olduğunu ancak, Türkiye’de gereğinden fazla kongre düzenlendiğini düşünüyor. Kongrenin giderlerini karşılayabilmek için katılımcılardan belli bir ücret almak zorunda kalan dernekler, asistan ve pratisyen hekimler için ayrı ücretlendirme yapılması gerektiğini belirtiyor. Dernek yöneticileri, kongrelerde dağıtılan promosyonların kitap, dergi aboneliği gibi bilimsel destekle sınırlı olması gerektiğine dikkat çekiyor. Son yıllarda Antalya’nın gözde kongre merkezi haline gelmesi ise, buradaki otellerin daha düşük fiyat sunmasıyla açıklanıyor. Dernek başkanları bunların yanı sıra bazı acı itiraflarda da bulunuyorlar. Kongrelerin turizm ve organizasyon firmaları için “rant kapısı” haline geldiğine dikkat çeken dernek başkanları, turizm firmalarının bazı hekimleri kullandığına inanıyor. Türkiye’de o kadar bilim üretilmemesine rağmen çok sayıda kongre yapıldığını vurgulayan dernek yöneticileri, bazı kongrelerin yeni bir ilacın tanıtımını yapmak için düzenlendiğini ifade ediyor.

İstanbul Mahmutpaşa pazarı

Türkiye Milli Pediatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Yurdakök, kongrelerde yurtdışındaki bilimsel gelişmelerin nakledilmesi yerine, bilimsel bulguların tartışılması gerektiğini söyledi. Yurdakök, “Ülkemizde çok fazla sayıda kongre yapılıyor. Kongreler, yurtdışında olan bilimsel gelişmelerin ülkemize nakledilmesi demek değildir. Üretilen bilginin, bilimsel araştırmaların, deneyimlerin tartışılması gerekir. Ama bir yıl içinde bir hekim kaç çalışma yapabilir? Bizde her branş için kongre sayısı ikiden üçten aşağı inmiyor. Bu durumda bilim üretilmesi söz konusu olamaz. Bir hekim kaç tane bilimsel çalışma yapıyor ki bunu kongrede sunsun? Yapılan şey şu, yapılan çalışma diğer kongrelerde de aynı şekilde sunuluyor” dedi. Kongrelerdeki promosyon dağıtımını “İstanbul Mahmutpaşa pazarına” benzeten Yurdakök, hekimlerin bazen gülünç duruma düştüğünü vurguladı.

İlaç başına kongre yapılıyor

Yurdakök, kongrelerin “çığırından çıkmış durumda” olduğunu ve bu alanda bir rant oluştuğunu ileri sürdü. Bu ranttan büyük ölçüde turizm firmalarının yararlandığını dile getiren Yurdakök, turizm firmalarının hekimleri kullandığını öne sürdü. Yurdakök, “Belli alanda isim yapmış hekimlere giderek kongre yapmalarını istiyorlar. Her üniversite kendisi bir kongre yapmaya çalışıyor. Çünkü nedense kongre yapmak, kendisini bilimsel olarak kanıtlamak olarak değerlendiriliyor” dedi. Endüstrinin pazarlamasına yönelik de birçok kongre yapıldığını belirten Yurdakök, “Yurtdışında endüstri ile bilim adamları arasında bazı etik kurallara göre düzenlenen kongreler var. Ama bizde böyle bir uygulama olmadığı için, neredeyse ilaç başına kongre yapılıyor. Belli bir ilacın tanıtma masrafları o ilaçla ilgili kongrenin düzenlenmesi için yeterli neden olarak görülebiliyor. Kongre için yurtdışından biri çağrılıyor, anlattıkları dinleniyor, hep beraber yemek yenilip dağılınıyor. Bu, kongre sayılıyor” diye konuştu.

Prof. Dr. Murat Yurdakök, turizm merkezlerinde düzenlenen kongre ücretlerinin, büyük şehirlerdeki otellerin verdiği fiyatların 5’te 1’ine denk geldiğini söyledi. Tatil beldelerindeki otellerde yapılan kongrelerde aşırıya gidenler olduğunu dile getiren Yurdakök, şunları kaydetti:

“Antalya’daki bazı kongrelere, bırakın hekimleri, hekimlerin aileleri, kayınvalideleri bile gidiyor. Bunlar engellenmeli. Yoksa turistik tesislerde kongre yapılması yanlış değil. Bundan 7-8 yıl önce biz gemide kongre yapalım dedik. İlk duyulduğunda fazla şatafatlı olduğu izlenimi uyandırıyor ama bir haftalık bu kongrenin yemek ve aktiviteler dahil ücreti 250 dolardı. Deniz ortasında olduğu için kongreye katılım da tam olacaktı. Ama ‘doktorlar gemiyle sefahata çıkıyorlar’ denilince bundan vazgeçildi.”

İnsan haklarına aykırı bulundu

Hekimlerin bir kere diploma aldıktan sonra ömür boyu aynı diplomayı kullanmalarını doğru bulmadığını belirten Yurdakök, “5 yılda bir hekimlerin yenilenme kurslarına !!!meleri gerekir. Buraya giderken kongrelerden belli bir puan alması istenecek, ‘30 puanı olmayan giremez’ denilecek. Bunun toplanması, bilimsel dergi ve kongrelerle yapılacak. Belli bir puana ulaşanlar, mezuniyet sonrası bilgi yenileme kurslarına katılabilecek. Kursta da sınav yapılsa da yapılmasa da toplantılara katılması sağlanacak. Bu, ABD’de uygulanan bir sistem ama Türkiye’de insan haklarına aykırı bulunduğu için kabul edilmedi” diye konuştu.

Bilimsel hareketlilik güzel

Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, kongre ücretlerini Türk Lirası bazında belirlediklerini söyledi. Katılımcılara verilecek materyal ve sosyal olanakların giderlerini katılımcılara yansıttıklarını ancak diğer giderlerin kongreyi destekleyen sponsor firmalar tarafından karşılandığını anlatan Kutsal, genç meslektaşlarına daha ucuz otellerde konaklama gibi alternatifler sunduklarını dile getirdi. Kutsal, düzenlenen kongre sayılarının çok fazla olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Gün geçmiyor ki yeni bir kongre duyurusu çıksın. Bilimsel platformda bu kadar hareketin, etkinliğin olması güzel. Çok fazla kongre olmasının bilimsel platforma yararı yadsınamaz ama katılımcılar açısından karar vermede, destek bulmada sorun yaratacağı kuşkusuz. Sanıyorum katılımcı meslektaşlarım bu anlamda biraz sıkıntıya girebiliyor. Zaten kısıtlı olan zamanlarını, izinlerini hangi kongre için kullanacakları konusunda kararsızlık yaşıyorlar. Birkaç uzmanlık dalının bir araya gelerek yapacağı kongreler daha doyurucu oluyor.”

Sponsor bulmak gelenekselleşti

Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Sedat Boyacıoğlu, kongre ücretlerinin genel anlamda çok fazla olmadığını, her kongreye her asistanın veya pratisyenin katılması gerekmediğini savundu. Pek az hekimin kendi parasını vererek kongrelere katıldığını belirten Boyacıoğlu, “Hekimlerin çoğu ilaç firmalarının desteğiyle kongrelere katılıyor. Kongrelere ilaç şirketlerinin sponsorluğunda katılmak bir gelenek haline geldi. Bu kısmen etik sorun yaratıyor. Yurtdışında da bu var fakat Türkiye’de biraz abartılıyor. Hazır katılım ücretleri ilaç firmalarınca ödenmişken, her önüne gelen kongrelere katılma arzusu duyuyor” dedi.

Türkiye bu kadar bilim üretmiyor
Prof. Dr. Sedat Boyacıoğlu, kongre sayısının olması gerekenin çok üzerinde olduğunu dile getirdi. Kongre ve bilimsel toplantı sayısının yüzün üzerinde olduğunu ifade eden Boyacıoğlu, “Türkiye’nin o kadar bilim üreten bir ülke olduğunu sanmıyorum” diye konuştu. Boyacıoğlu, kongre sayısının çok olması nedeniyle, yeterli bilimsel paylaşım olmadığını, kongrelerin yapılma amacının bilim üretmek, üretilen bilimi paylaşmaktan ziyade “ekonomi üretmeye” döndüğünü söyledi. Bundan organizasyon şirketleri ve derneklerin yararlandığını anlatan Boyacıoğlu, şunları söyledi:

“Kongrelerin bilimsel içeriği ortalama düzeyde. Çünkü Türkiye bu kadar. Türkiye’de üretilen bilim pek az olduğu için, biz de üretilenin paylaşımını yapıyoruz kongrelerde. Kongreler özellikle turistik yerlerde yapıldığı için, bazı hekimler kayıt oluyorlar ama kongreyi izlemiyorlar, daha çok tatil yapıyorlar. Bir kısmının katılma amacı sadece otelde dinlenmek şeklinde oluyor. Kongre yapanlar da bundan çok fazla rahatsızlık duymuyorlar. Çünkü ne kadar çok katılımcı olursa o kadar çok gelir elde ediliyor.”

Kongre bütçesinin saydam olması lazım
Boyacıoğlu, kongrelere ilaç firmalarının sponsor olmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kongrelerin maddi zemininin hazırlanması gerektiğini anlatan Boyacıoğlu, “Kongreler, sadece kayıt ücretleriyle yapılabilir olmaktan çıktı. Aşağı yukarı bin kişilik bir kongrenin bütçesi 600 bin YTL civarında. İlaç şirketlerinin sergi alanına girmeleri, alan kiralamaları, katılımları gerekiyor. Uydu sempozyumlar, yemekler gibi etkinlikler sponsor firmaların katkılarıyla gerçekleşebiliyor. Bunlar dünya kongreciliğinin her alanında var. Ama bütçesi açık, saydam şekilde yapılması lazım” dedi. Prof. Dr. Boyacıoğlu, binin üzerindeki katılımcısı olan kongreleri ancak İstanbul ve Antalya’daki otellerin kaldırabildiği için buraların tercih edildiğini ancak bu sene derneğin ulusal kongresini Malatya’da yapacaklarını ifade etti.

Promosyona sıkı takip

Pratisyen Hekimlik Derneği Başkanı Dr. Erdoğan Mazmanoğlu ise birinci basamak hekimliğe yönelik çok fazla kongre yapılmadığını, bölgesel eğitim günleriyle sürekli tıp eğitimi ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıklarını söyledi. Kongrelerin turizm merkezlerinde yapılmasının katılım ve fiyat açısından avantaj sağladığını belirten Mazmanoğlu, “Bizim kongrelerimizde bilimsel oturumlar hiçbir ücret ve kayıt yapılmadan izlenebiliyor. O yüzden katılım yüksek oluyor” dedi.

Mazmanoğlu, promosyon için de iç denetim mekanizmalarını işlettiklerini ifade etti. Bilimsel oturumlar devam ederken promosyon dağıtımına izin vermediklerini dile getiren Mazmanoğlu, dernek olarak hiçbir sponsor firmayla da görüşme yapmadıklarına dikkat çekti. Mazmanoğlu, “Hiçbir yerden özel destek almıyoruz, tamamıyla kendi giderlerimizi sadece standların ücretlendirilmesiyle karşılıyoruz. Onun dışında başka bir gelirimiz olmuyor, sponsorumuz yok” dedi.
---
medimagazin arşivinden
yunus
06-27-2007, 06:38
Kongrelerde sponsor zorunlu hale geldi


Sponsor firmalar, hem kongre düzenlemede hem de hekimlerin kongreye katılabilmelerinde vazgeçilmez unsur oldu. Kongre kayıt ücretlerini ödemekte zorlanan asistan ve uzmanlar, ilaç firmalarının sponsorluğunda kongrelere katılabiliyor. Dernek yöneticileri de kongrelerin sponsor firma desteğiyle gerçekleştirildiğini belirterek bunun dernek faaliyetlerini sürdürebilmek için vazgeçilmez olduğunu dile getiriyor


Helin Özmen/ Ankara

Hekimlerin mesleki gelişimlerinde önemli rol oynayan kongrelere katılmak için ödenen kayıt ücreti, çoğunlukla sponsor firmalar tarafından karşılanıyor. Dernekler de kongre giderlerinin üstesinden gelebilmek için sponsor firmalara ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle sponsor firmaların, gün geçtikçe hekimler için “vazgeçilmez destek” halini almaya başladığı ifade ediliyor.

Dernek yöneticileri, asistanların düşük maaş aldıkları için geçinmekte bile zorlandıklarını, bu nedenle ilaç firmalarından gelen kongre kayıt ücretini ödeme tekliflerini kabul ettiklerini belirtiyorlar. Bazı dernek başkanları, kongrelerin ticari amaçla düzenlendiği ve rant elde edildiği görüşünü savunurken, bazı dernek başkanları ise bu görüşe katılmıyor. Kongre düzenlemeden, faaliyetlerine devam edebilmek için gerekli finansmanı sağlayamayacaklarının altını çizen dernek yöneticileri, turizm firmalarının “rant” değil, yaptıkları hizmet karşılığında gelir elde ettiklerini dile getiriyorlar. Dernekler ayrıca, sponsor firma desteği olmadan ve kayıt ücretlerini düşük tutarak düzenlenecek kongrelerin, hekimleri memnun etmeyebileceği ihtimaline dikkat çekiyor.


Asistanlar sıraya girdi

Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Altan Tüzüner, genel olarak kongre kayıt ücretlerinin asistanlar için ağır olduğunu belirtti. İlaç firmalarının asistanların kongre kayıt ücretlerini ödemeyi teklif ettiğini, bu yöntemle kongreye katılacak asistanların sıraya girdiğini anlatan Tüzüner, “Asistanların kongreye gelmeleri çok önemli. İlaç firmaları bunu kendileri teklif ediyor. Döner sermayeyle birlikte ortalama geliri 1 milyar lira civarında olan bir asistan kongreleri nasıl takip etsin? İlaç firmaları bu konuda destek oluyor. Asistanları bir kenara bırakın, öğretim üyeleri bile kongrelere !!!mekte zorlanıyor” dedi.

Prof. Dr. Tüzüner, sponsor olmadan kongre yapılmasının mümkün olmayacağını ve tüm derneklerin kapanacağını vurguladı. Dernek faaliyetlerinin aylık 20 milyon lira aidatla karşılanamayacağına dikkat çeken Tüzüner, şunları ifade etti: “Bizim kongre şartnamemiz bellidir. Maalesef kongre salonuyla, konukları havaalanında karşılamakla, kayıtla, yemek menüsüyle ilgilenecek vaktimiz olmuyor. Bu, profesyonel bir olay. Kongreleri turizm firmaları organize etmeseydi, herkesin işini gücünü bırakıp, hekimlik dışında bunlarla uğraşması gerekecekti. Bunları profesyonel firmalar yapıyor. Aldığımız geri bildirimlerde de hekimlerin kongreyi yapan firmalardan memnun olduğunu görüyoruz.”


Katılım sayısını düşürebilir

Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, kongre kayıt ücretlerinin yüksek olduğunu ancak kongre giderlerini karşılamak için gerekli olduğunu söyledi. Eraksoy, şunları kaydetti:

“Kayıt ücretleri düşük olursa ve ilaç endüstrisi destek olmayacaksa, kongre giderleri de gelirleri de düşük olacaktır. Bunun, kongreden ne beklediğinize bağlı olarak değişen olumlu ve olumsuz yönleri var. Katılımcılar kongrenin sosyal boyutu olmasını, bazı ihtiyaçlarının sınırsız şekilde karşılanmasını, 5 yıldızlı otellerde konaklamayı isterlerse fiyatlar yüksek olur. ‘Yılda bir kere kongreye gidiyoruz, bunun tasarrufu olur mu?’ diye düşünenler bundan hoşlanmayabilir. Dolayısıyla kongreye olan ilgi ve katılım bundan etkilenir. Bu olumsuz etkisi.

Olumlu etkisi ise kayıt ücretlerini yüksek bulduğu için kongreye katılamayanlar, kongreyi izleme olanağı bulur. Ama bunlar çoğunlukta mıdır, kongre katılım sayısını yüksek tutabilir mi buna şüpheyle bakıyorum. Başlangıçta iyi niyetle yaptığınız bir iş, kongrenin katılımcı sayısının düşmesiyle sonuçlanabilir. Kongreleri düzenleyenler kişisel gelir elde etme peşinde değillerdir. Kongrede kazanılan para, bir yıl boyunca düzenlenecek etkinliklerin kaynağını oluşturur.” Prof. Dr. Haluk Eraksoy, turizm firmalarının kongre düzenleme işini üstlenmesinin yanlış olmadığını söyledi. Turizm firmalarının sunduğu hizmet karşılığında gelir elde ettiklerini dile getiren Eraksoy, “Dernek, kârlılık oranlarını belirlemede aktif olmalı, turizm şirketine teslim olmamalıdır. Bu kolay değil, çünkü dernek yönetimleri 2-3 yılda bir değişir. Profesyonel olan turizm şirketleri ister istemez konuya hakim olacaklarından durumu kendi lehlerine çevirebilirler. Burada derneklerin dikkat etmesi, turizm şirketlerinin derneğin amaçlarına uygun hareket etmesini sağlaması gerekir” diye konuştu.


Sponsor bulmak zorunda kalıyorlar

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği’nden Doç. Dr. Önder Ergönül de asistan veya uzman hekimlerin kongrelere katılabilmek için sponsor bulmak zorunda kaldıklarını söyledi. Kongrelere ilişkin temel sorunun, kongrenin bilimsel olup olmadığıyla ilgili olduğunu dile getiren Ergönül, “Asıl sorun, ürettiğimiz bilimi mi paylaşıyoruz yoksa genel geçer bazı şeyleri mi birbirimize anlatıyoruz. Bilimsel kongreler ne kadar bilimsel, bunun tartışılması gerekir” dedi.

Doç. Dr. Ergönül, kongrelerin yapısının Türkiye’de bilimin üretimiyle doğrudan ilgili olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bilimsel üretim olursa, kongrelere de yansır. Patent Türkiye’de hiç tartışılmıyor. Bunun olmadığı bir yerde kongrelerde anlatılanlar ‘aktarma’ oluyor. Türkiye’de çok fazla özgün, yabancıların da merak edeceği türden kongreler yapılamıyor. Yabancı kongrelere yeni bir konu var mı diye öğrenmeye gidiyoruz ama genellikle Türkiye’deki kongrelerde yeni bir şey söylendi mi diye bir merak eden olmuyor.

Turistik boyutu olmayan kongreler fazla katılımcı bulamıyor. Turistik yerlerdeki kongrelerde iyi şeyler sunulursa, katılım sağlanır. Kongrenin içeriği doluysa, katılımcılar deniz kıyısına !!!mektense kongreyi izler.”


Turizm firmaları: Rant değil, hizmet

Tıp kongreleri üzerine uzmanlaşan turizm firmaları, bazı dernekler tarafından kendilerine yöneltilen eleştirilere katılmadı. Sektörün en büyük isimlerinden Serenas Turizm’in Genel Müdürü Mustafa Gürbüz, geçen sene 60’ın üzerinde tıp kongresi, konferans, sempozyum, seminer gibi etkinlikler düzenlediklerini, organizasyonlarının maddi çıkar değil hizmete yönelik olduğunu belirtti. Senede 18 bin kişiye hizmet verdiklerini vurgulayan Gürbüz, “Pazarın yüzde 30’unu temsil eden biri olarak söyleyebilirim ki kongrelerin derneklere ve organizasyon firmalarına sağladığı kazanç ‘rant’ diye nitelendrileek kadar büyük değil” dedi. Sektörün bir diğer önemli ismi Global Turizm’in Proje Müdürü Serdar Söyler de bu sene sadece 11 tıp kongresi organize edeceklerini, kongrelerin bilimsel anlamda faydalı organizasyonlar olduğunu dile getirdi. Tıp kongresi düzenlemenin rant haline dönüştüğü eleştirilerinin haksızlık olduğunu ifade eden Söyler, hem derneklerin hem firmaların bundan para kazandıklarını vurguladı.
---
medimagazin

Hiç yorum yok: